19 Temmuz 2017 Çarşamba

Kalbi Kırık Hüsniye



         Kalbi Kırık Hüsniye, güvendiği dağlara kar yağan kişidir. Kişi, Kalbi Kırık Hüsniye durumuna geçtiğinde göğsünün ortasında derin bir acı duyar, hiç bir zaman dinmeyecek sonsuz bir acı. Yaşamdaki tüm acılar toplanmış da onun vücudunu istila etmiş gibidir. Yolda amaçsızca yürür, hiç kimse, hiç bir şey artık onun yüzünü güldüremez. Bu haldeyken akıl çalışmaz, aslında kalp de çalışmaz -çünkü kırılmıştır- beden de çalışmaz. Ne çalışır acaba?

       Gözyaşı çalışırsa Kalbi Kırık Hüsniye biraz rahatlar, ama o da yoksa tıkanmışlık ve sıkışmışlık onu sarar. Zamanın içinde yok olur. Birisi onu oraya çivilemiştir. Bu durumda uzun süre kalırsa kişi ölebilir bence. Kalbi Kırık Hüsniye durumuna geçtiğinizde acıdan ölünebileceğini düşünürsünüz. Diplerde bir durumdur. Genelde çok uzun sürmez, bir arkadaşla dertleşmek, durumla yüzleşmek, yürümek iyi gelir. İlk bir kaç saati atlatmak mühimdir. Bu gibi durumlarda daha önceki Kalbi Kırık Hüsniye durumu düşünülmeli, ölünmediği, halen hayatta olunduğu kendini çimdikleyerek hatırlatılmalıdır. Çemkirilecekse çemkirilmeli, ağlanacaksa ağlanmalı, dertleşilecekse dertleşilmeli ve bir sonraki aşamaya geçilmelidir. Derin nefesler almak da kişiyi rahatlatabilir. Kişi, Kalbi Kırık Hüsniye durumunda kalmak isteyebilir, bunun artık Kurban Zihniye olduğu fark edilmelidir. Kurban Zihniye durumuna geçtiğinizde artık kalpten çıkmış, zihinde sıkışmış olursunuz. Bunu da uzun sürede atlatamazsınız. Aman ha! Bu durumda kalmak kolaydır; bir kaç hüzünlü parça, sosyal medyayı damardan almak Kurban Zihniye'de kalmanın en iyi yoludur.

        Kalbi Kırık Hüsniye'den çıkmak için bir sonraki aşama, hareket aşamasıdır. Önce bakışlar kendine çevrilmeli bunun bir duygu olduğu, bir nehir gibi içinde durduğunda gelip geçeceği anlaşılmalıdır. İşte kişi, o zaman kendine gelir. Bir kere kendine gelindiğindeyse o canım, güzelim kalbin sevmek için olduğu, o güzel kalp kırılırsa yaşamaktan zevk alınmayacağı hatırlanır. Kişi kendini omzundan bir kaç kere öpmelidir bu aşamada, kollarını kendine kenet yapmalıdır, “Hüsniye'ciğim hüznü bırak, çok haklısın, güzelim kalbin acı içinde kaldı ama bak işte geçti ben seni çok seviyorum.” demek gerekir. İşte beden çözülmeye başladı, kalp yine kırmızı kırmızı aşkla atmaya devam ediyor. Bakışlar rahatladı. Yola devam etme zamanı.


     Önemli olan bir diğer nokta da; Kalbi Kırık Hüsniye'yi çikolata, alışveriş, yemek, yeni bir sevgili, görüşmekten haz etmediğin arkadaşlarla takılma gibi yöntemlerle daha da fazla kırmamanız. Böyle olduğunda onun güzel kalbini daha çok kırarsınız. En iyisi tek başına biraz kalıp kendini toplamasına izin vermek. Kalbin içinden acı gelip geçtiğinde sonunda tarifi imkânsız bir huzurla kalıyorsunuz. Hayata güvenmenin huzuru. Seni seviyorum Kalbi Kırık Hüsniye, bana bir kalbim olduğunu hatırlatıyorsun.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahlı Kadın, Deniz Kızı ve Sis

Masal anlatmak ve masal anlatıcılığı atölyesi düzenlemek için geçtiğimiz hafta Ankara’daydım. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Susan Hi...